Günaydın!
Guten Morgen!
[Gutın morgın]
Merhaba/İyi günler
Guten Tag!
[guten tak]
İyi Akşamlar!
Guten abend!
[gutın abınd]
Bay/Bayan
Herr/Frau/Fraulein
[her/frau/fırolayn]
Nasılsın(ız)?
Wie geht es dir/Ihnen?
[vi geyt es diğr/iğnen?]
Ne var ne yok?
Wie geht's?
[vi geyt es?]
Allaha ısmarladık!
Auf Wiedersehen!
[auf] viderzeyn!]
Hoşça kal!
Tshüß/Servus!
[çüss!zervus!]
İyi geceler!
Gute Nacht!
[gute naht!]
İyi yolculuklar!
Gute Reise!
[gute rayze!]
...a/-e benden selam söyle/söyleyin.
Grüßen Sie ... von mir.
[gürüsın zi fon miğr.]
Ne?
Was?
[vas?]
Niçin?
Warum?
[varum?]
Kim? (Kimler)
Wer?
[ver?]
Kime?
Wem?
[vem?]
Hangisi?
Welche?
[velhe?]
Kaç yaşında?
Wie alt?
[vi alt?]
Ne kadar? Kaç para? Fiyatı ne?
Was kostet?
[vas kostet?]
Nereye?
Wohin?
[vohin?]
Nereden?
Woher?
[voher?]
Nerede?
Wo?
[Vo?]
Ne zaman
Wann?
[van?]
Kimin?
Wessen?
[vessın?]
Kim ile?
Mit wem?
[mit vem?]
Nasıl?
Wie?
[vi?]
Kaç tane?
Wie viele?
[vifille?]
Teşekkür ederim.
Danke schön.
[danke şön.]
Bir şey değil
Nichts zu danken
[nihts tsu dankın.]
Nasılsınız? Nasılsın?
Wie geth es Ihnen/dir?
[vi geyt es iğnen/diğr?]
Teşekkür ederim iyiyim.
Danke, gut.
[danke gut.]
Özür dilerim!
Verzeihung!
[fersayhung!]
Bir saniye bakar mısınız?
Einen Augenblick, bitte.
[aynen augınbilik bitte.]
Yeter!
Genug!
[genug!]
İmdat
Hilfe!
[hilfe.]
Hangisi?
Welcher/Welche/Welches?
[velher/velhe/velhes?]
Nerede(ler)?
Wo ist/Wo sind?
[vo ist/vo zind?]
Ne kadar süreyle?
Wie lange?
[vi lange?]
İsterim/İstiyorum.
Ich möchte ...
[ih möhte ...]
Var mı?
Gibt es..?
[gibt es.. ]
Ne istiyorsunuz. Ne arzu ediyorsunuz?
Was, wünschen Sie?
[vas vünşın zi]
Saat kaçta?
Um Wievie! Uhr?
[um vifiil uğur?]
Sürati ne?
Wie schnell?
[vi şinel?]
Ne kadar uzaklıkta?
Wie weit?
[vi vayt?]
kaç kez? Ne kadar sık?
Wie oft?
[vi oft?]
Ne kadar uzunlukta?
Wie lang?
[vi lang]
Ne kadar süre için?
Wie lange?
[vi lange]
Ne kadar ağırlıkta?
Wie schwer?
[vi şiver?]
Kaç beden?
Welche Größe?
[velhe giröse]
Ne oldu?
Was ist passiert?
[vas ist passiğrt]
...ın anlamı ne?
Was bedeutet... ?
[vas bedoytet]
Soyadınız ne(dir)?
Was ist Ihr Nachname?
[vas ist iğre nahname]
Ne arıyorsunuz?
Was suchen Sie?
[vas zuhın zi]
Ne dediniz?
Was haben Sie gesagt?
[vas habın zi gezagt]
Bu kim?
Wer ist das?
[ver ist das]
Bu kimin?
Wem gehört das?
[vem gehört das?]
Nerede oturuyorsunuz?
Wo wohnen Sie?
[vo voğnın zi]
Ne gördünüz?
Was haben Sie gasehen?
[vas habın zi gezehın]
Şuradaki kim?
Wer ist dort?
[ver ist dort]
En yakın ... nerede?
Wo ist der/die/das nachste ...?
[vo ist der/di/das nehste?]
Nerede ... satın alabilirim?
Wo kann ich .... kaufen?
[vo kann ih kaufın]
Neredeyiz?
Wo sind wir?
[vo zind viğr]
Nereye gidiyorsunuz?
Wohin gehen Sie?
[vohin gehın zi]
Nerede bir ... var?
Wo giby es ein.... ?
[vo gibt es ayn]
Bu yol nereye gidiyor?
Wohin gührt dieser Weg?
[vohin füğrt diezer veg]
... ne zaman açılır?
Wann öffnet.. ?
[van öfnet]
Doğum gününüz ne zaman?
Wann ist lhr Geburtstag?
[van ist iğır geburtstag]
...ya ne zaman gittiniz?
Wann sind Sie nach ... gegangen?
[van zind zi nah gegangın]
Bu nasıl çalışır?
Wie funktioniert das?
[vi funksiniğrt das?]
Ne zaman hazır olur?
Wann ist es fertig?
[van ist es fertig]
Ne kadar istiyorsunuz?
Wieviel verlangen Sie?
[vifiil ferlangın z]
... ne kadar uzunlukta?
Wie weit ist?
[vi vayt ist]
Sizde ... var mı?
Gibt es bei Ihnen?
[gibt es bay iğnen]
Bu sizin mi?
Gehört das Ihnen?
[gehört das Ihnen?]
... da bulundunuz mu?
Waren Sie in .... ?
[vağrın zi in]
...'yi ziyaret edecek misiniz?
Werden Sie ... besuchen?
[verdın zi bezuhın]
Gözlüğüm nerede
Wo ist meine Brille?
[vo ist mayne birille]
... hakkında ne düşünüyorsunuz?
Was denken Sie über?
[vas denkın zi über]
Burada ne satın alınabilir?
Was kann man hier kaufen?
[vas kan man hığır kaufın]
Tuvalet nerede?
Wo ist hier die toilette?
[vo ist hığır di toilette]
Tren ne zaman gelecek?
Wann wird der Zug ankommen?
[van vird der tsuk ankommın]
Bu trenin nereden geldiğini biliyor musunuz?
Wißen Sie, woher dieser Zug kommt?
[vissın zi woher dizer tsug komıt]
Burada kim servis yapıyor?
Wer bedient hier?
[ver bedint hığr]
Parayı kime vermeliyim?
Wem muß ich das Geld geben?
[vem mus ih das geld geben]
Bu haberi kimden duydunuz?
Von werm haben Sie diese Nachricht gehört?
[fon vem habın zi dieze nahriht gehört]
Bu kimin otomobilidir?
Wessen Auto ist das?
[vessın auto ist das]
Kaç para vereceğim?
Wieviel soll ich geben?
[vifiil zol ih gebın]
.... istiyorum
Ich möchte ...
[ih möhte]
... ister misiniz?
Möchten Sie....?
[möhtın zi]
Almanca öğrenmek istiyorum.
Ich möchte Deutsch lernen.
[ih möhte doç lernın]
Bu işaret nedir?
Was bedeutet dieses Zeichen?
[vas bedoytet dizes tsayhın]
Size yardım edebilir miyim?
Kann ich Ihnen helfen?
[kan ih iğnen helfın]
Lütfen bana ...nın nerde olduğunu söyler misiniz?
Bitte können Sie mir sagen, wo ... ist?
[bitte könnın zi miğr zagın wo ... ist]
Oraya nasıl gidebiliriz?
Wie können wir dorthin gehen?
[vi könnın viğr dorthin gehın]
Bu ne içindir?
Wozu ist das?
[votsu ist das]
Ne oluyor?
Was ist los?
[vas ist los]
Danışma bürosu nerededir?
Wo ist das Informationsbüro?
[vo ist das informatsiyonbüro]
İstasyon ne kadar uzaklıkta?
Wie weit ist es bis zum Bahnhof?
[vi vayt ist es bis tsum bağnhof]
Bu bina nedir?
Was ist das für ein Gebaude?
[vas ist das für ayn geboyde]
En yakın banka nerededir?
Wo ist die nachste Bank?
[vo ist die nehste bank]
Otomobilimi nerde park edebilirim?
Wo kann ich mein Auto parken?
[vo kan ih mayn auto parkın]
Şüphesiz.
Ohne Zweifel
[Oğne tsıvayfel]
Peki tabii.
Ja, natürlich.
[ya natürlih]
Bana güvenebilirsiniz.
Sie können mir vertrauen.
[zi könnın miğr fertrauın]
İzin verir misiniz?
Erlauben sie?
[erlaubın zi]
Doğru mu sizce?
Meinen sie das ist richtig?
[maynen zi das ist rihitig]
Mümkün mü?
Ist es möglich..?
[ist es möglih]
İnanılmaz.
Unglaublich
[ungılaublih]
Sana inanmıyorum.
Ich glauble dir nicht
[ih gılaube dğr niht]
Belki.
Vielleicht.
[fillayht]
Tekrar eder misiniz?
Wiederholen sie bitte
[viderholın zi bitte]
Bir şey sormak istiyorum.
Ich möchte etwas fragen.
[ih möhte etvas fıragın]
Zahmet etmeyin.
Bitte bemühen Sie sich nicht
[bitte bemühın zi zih niht]
(Çok) mutluyum.
Ich bin (sehr) glücklich
[ih bin zeğr gülüklih]
Çok naziksiz
Sie sind sehr nett.
[zi zind değr net]
Geçmiş olsun!
Gute Besserung!
[gute besserung]
... e selamlarımı iletin.
Grüssen sie ...
[gürüsın zi]
Ne yapabiliriz?
Was können wir tun?
[vas könnın viğr tun]
Size yardımcı olabilir miyim?
Kann ich Ihnen behilflich sein?
[kan ih iğnen behilflih zayn]
Sizi hatırlıyorum
Ich erinnere mich an sie.
[ih erinnere mih an zi]
Niçin burada bekliyorsunuz?
Worauf warten Sie hier?
[vorauf vartın zi hiğır]
Haklısınız.
Sie haben Recht
[zi habın reht]
Sanmıyorum
Das glaube ich nicht
[das glaube ih nicht]
Ne süpriz!
Was für eine Überraschung!
[vas für ayne überraşung]
Harkikulade!
Wunderbar!
[vunderbar]
Belki beni başka biriyle karıştırıyorsunuz.
Vielleicht verwechseln Sie mich mit jemand anderen.
[fillayht fervehseln zi mih mit yemanden anderen]
Hiçbir anlamı yok.
Das hat keine Bedeutung.
[das hat kayne bedoytung]
Hiçbir şekilde
Auf keinen Fall.
[auf kaynen fall]
Eminim (emin değilim)
Ich bin mir (nicht) sicher.
[ih bin miğrr (niht) ziher]
Evet.
Ja
[ya]
Hayır.
Nein.
[nayn]
Hanım
Frau
[fırau]
Bey
Herr
[her]
Lütfen.
bitte.
[bitte]
Acıktım.
Ich habe Hunger.
[ih habe hunger]
Tamam
Alles klar.
[alles kılar]
Önemli.
Es ist wichtig
[es ist vihitig]
Acele.
Es ist eilig
[es ist aylig]
Hoş geldiniz.
Willkommen.
[vilkommın]
Anlıyorum.
Ich verstehe.
[ih ferştehe]
Anlamıyorum.
Ich verstehe nicht
[ih ferştehe niht]
Biliyorum.
Ich weiß
[Ih vays]
Bilmiyorum
Ich weiß nicht.
[Ih vays niht]
...istiyorum.
Ich will...
[ih vil...]
... İstemiyorum
lch will nicht ...
[ih vil niht]
Burada
Hier
[hığır]
Şurada
Dort.
[dort]
Orada
Da.
[da]
Sağda.
Rechts.
[rehts]
Solda
Links
[links]
Önde
Vorn.
[forn]
Arkada.
Hinten
[hintın]
Üzerinde.
Über.
[über]
Altında
Unter.
[unter]
Dosdoğru.
Geradeaus.
[geradeaus]
Var
Das gibt es
[das gibt es]
Yok
Das gibt es nicht
[das gibt es niht]
Nerelisiniz?
Woher kommen Sie?
[voher kommın zi]
Türküm.
Ich komme aus der Türkei.
[ih komme aus der türkay]
İsviçre'liyim.
Ich bin Hollander. Ich komme aus Holland/der Niederlande.
[ih bin hollander. ih komme aus holland/der niederlende]
Nerede kalıyorsunuz?
Wo bleiben Sie?
[vo bılaybın zi]
Bir otelde kalıyorum.
Ich bleibe in einem Hotel.
[ih bılaybe in aynem hotel]
Bunun adı ne?
Wie heißt das?
[vi hayst das]
Bu bir anahtar.
Das ist ein Schlüssel.
[das ist ayn şülüssel]
Siz kimsiniz?
Wer sind Sie
[ver zind zi]
Ben Bay Handel'im
Ich bin Herr Handel.
[ih bin her handel]
Nereye gidiyorsunuz?
Wohin gehen Sie
[vohin gehın zi]
Otele gidiyorum.
Ich gehe zum Hotel.
[ih gehe tsum hotel]
Umarım (İnşallah)
Hoffentlich.
[hoffentilh]
Yanılıyorsunuz.
Sie irren sich.
[zi irrın zi]
Anlıyorum.
Ich verstehe.
[ih ferştehe]
Sanmıyorum.
Ich glaube nicht.
[ih gılauble niht]
Fark etmez.
Egal
[Egal]
Kabul ediyorum.
Ich nehme an.
[ih neğme an]
Demek istiyorum ki...
Ich möchte sagen, daß....
[ih möhte zagın das]
Benim için fark etmez.
Es macht mirnichts aus
[es maht miğr niht aus]
Olabilir.
Das kann sein
[das kan zayn]
İyi haber!
Das ist eine gute Nachricht.
[das ist ayne gute nahriht]
Bu benim hastam.
Das ist meine Schuld.
[das ist mayne şuld]
Olamaz (Mümkün değil.)
Unmöglich
[unmöglih]
Sahi mi?
Wirklich?
[virklih]
İyi eğlenceler!
Viel Vergnügen!
[fiil fergünügın]
Biliyorum ki ...
Ich weiß, dass..
[ih vays das]
Umarım ki ...
Ich hoffe, dass
[ih hoffe das]
İyi yolculuklar!
Gute Fahrt!
[gute fağrt]
Sanıyorum ki...
Ich glaube, dass ..
[ih gılaube das]
İtraz ediyorum.
Ich protestiere.
[ih pırotestiere]
Fikrimce ... (Bane göre ...)
Meiner Meinung nach ....
[mayner maynung nah]